Kayıtlar

Mart, 2020 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

A Hundred Times... Rogerio Ceni

Resim
Fernandinho ceza sahasının 2-3 metre kadar dışarısında düşürüldü. Hakem düdüğünü çaldı. Sao Paulo serbest vuruş kullanacak. Kendi yarı sahasını kararlı adımlarla aşıp faulün kullanılacağı bölgeye geldi. Attığı her adımda, taraftarın coşkusu ve heyecanı biraz daha artıyordu. Topu öpüp yavaşça hakemin gösterdiği yere koydu. Geriye doğru iki adım attı, derin bir nefes çekti ve ellerini kalçasının üzerine, beline koydu. Kendinden emin görünüyordu. Gol ile arasında sadece Corinthians duvarı vardı. Julio Cesar başına geleceklerin farkında gibiydi. Sol eliyle ağzını kapayıp yanındaki Carlinhos'a bir şeyler fısıldadı. Carlinhos reddetti ve "Sen vur" manasında bir jest yaptı. Jean-Claude Van Damme'ın Kansporu (Bloodsport) adlı 1988 yapımı filmin final sahnesinde bir bakışı vardır dövüş öncesi. Corinthians duvarına bakışı o şekildeydi. Hakem dövüş başlasın işaretini verdiğinde, yani düdüğü çaldığında sağ ayağı ile güçlü fakat zarif bir vuruş ile topu etten duvarın üzer

Müzmin Taraftarlık ve Tüketilen Adanmışlıklar

Türkiye'de futbol kültürü üzerine, cevap bekleyen, çözüme aç çok soru var. Bu listenin başında, sorunsal taraftar kültürü ve seyirciler en üst sıralarda yer almakta. Futbolun asıl unsuru olarak nitelenen bu topluluk hakkında yeterli araştırmaların, analizlerin yapılmasını bir tarafa koyalım, tarafsız bir gözle bakıldığında, empati bile yapılmadığı görülecektir. Biz bir resme bakıyoruz ve detaylarını görmekten, inceliklerini sezmekten aciziz. Galiba "kimsenin vakti yok ince şeyleri anlamaya." Bir salı sabahı televizyon seyretmekteydim dünya üzerindeki milyonların her gün sıkılmadan yaptığı gibi. Bir altyazı ilişti gözüme. Özetle 5 Süper Lig takımının seyircisiz oynama cezasına çarptırıldığı yazılıydı ekranda. Bu takımların aynı hafta kendi evinde maç yapma olasılığı neydi bilmiyorum ama bir haftada 9 maçtan 5'inin seyircisiz oynanması çarpıcı bir mesaj olurdu kanaatimce. Tüm bu cezalar kamuoyuna makam sahipleri tarafından açıklanırken, seyirciyi bu davr

Futbol Olgusu Üzerine Yazılar - 1

Dünyada en yaygın olarak oynanan ve izlenen oyunun futbol olduğu hepimizin bildiği bir gerçektir. Fakat onun bu yaygınlığı ve etkinliği özellikle ülkemizde yeterince konu edilmiş değildir. Gazetelerde siyasi ve ekonomik haberlerden sonra en çok yer ayrılan bölüm futboldur. Sinema, tiyatro, müzik ve diğer sanat alanlar, dış haberler bile gazetelerde futbol kadar kendine yer bulamamaktadır. X şahsının A takımından B takımına geçişi yarım sayfa ile haber olabilirken, ülkenin genelini ilgilendiren bir yasa değişikliği haberi çeyrek sayfa bile yer kaplamayabilir.

Şairler Yaşamı Tazeler, Tabii Futbolu da!

"Şiir gibi futbol oynamak." Malum sınavda şairin şiir yazmasını "telefon kulübesinde halay çekmeye" benzeten kuruma inat, halk dilinde kendine yer bulmuş, kendini kabul ettirmiş bir deyimdir. Şiirin akıcılığını ve insan ruhunda çağrıştırdığı melodiyi sıkıcı olmayan, dalga dalga oynanan futbolla harmanlayan bir deyim. Dil kurumunun lügatinde olmayabilir lakin ülke futbolunun tribünlerinde kendine çoktan yer bulmuştur. Tıpkı "kitap okumayan ülkenin" güzel bir kadını kitaba benzetmesi gibi standart dışı bir deyimdir.  

Bir Futbolseverin Kerteriz Defterinden

Biliyorum ki kocasına bu akşam maçı evde izle, kahveye gitme dediği için dayak yiyebilecek bir kadın varken kocası izin vermediği için kaptanı olduğu takımla turnuvaya katılamayan bir kadın da var. Bir topun peşinden tüm benliğiyle yorulmadan koşan ve bundan vazgeçemeyen adam varken homoseksüellere "top" diye hakaret ettiğini düşünen adam da... Bin bir çeşitiz ve sadece bir dünya var. Birin içinde bin olmayı başaramıyoruz!