Eskimeyen Yeni Bir Türkü: Trabzonspor
Şarkılar hikâyeleri barındırır, anılarla yoğrulurlar. Onları
dilden dile taşıyan ana unsurlar bunlardır. Kimi zaman özlemi, kimi zaman sevinci,
kimi zaman ise aşkı anlatırlar bize. Biz de şarkılarda kendimizden izler bulur
ve onları sahipleniriz. O şarkı artık sadece söz yazarının ya da bestecisinin
değildir.
İlginçtir, ülkemizin önde gelen müzik gruplarından, Yeni
Türkü’nün öyle şarkıları var ki onlar bana Trabzonspor’un hikâyelerini
hatırlatır. Onlarda Trabzonspor’dan izler bulurum. O şarkıları dinlediğimde
gözümün önünde bir Trabzonspor filmi oynar. Ve artık o şarkılar sadece Yeni
Türkü’nün değil, Trabzonspor’un da şarkıları olur.
Her şey sevgiyle başlayan hayatın, bir gün Trabzon’un gurbete
dağılan bıçkın delikanlılarını çağırmasıyla gelişti. Karanlıklar dağılmaya
başladı simsiyah gece açılırken. O bıçkın delikanlılar dalga dalga sonsuzluğa
uzanacak olan düşlerini yeşerttiler. Artık demir aldı dünya, bıçkın
delikanlıların hayalleri rüzgârlara açılırken. Tüm sınırlar birer birer
yıkıldı, kapandı artık o simsiyah gece. Dünya demir alırken, yüreklerin
rotasını denizlere çevirdi kaptan Dozer Cemil ve Trabzon’un o bıçkın
delikanlıları hep bir ağızdan bağırdılar, vira vira !
Aradan geçen onca yıldan sonra maskeli balolara karışır
olduk. Bu yüzden yâre kaldı içimizde o eski günler. Bıçkın delikanlılar
sahneden çekildi önce, sonrasında bir türlü istediğimiz gibi geçmedi onca yıl.
İstanbul sazı aldı eline. Kendileri çaldı, kendileri oynadı, ama onca yılın
anısı bizi yalnız bırakmadı. Yalnızdık yine de, 3 Temmuz’da ortaya dökülen
kirli çamaşırlar öyle söylüyorlardı. Ve yaktık gemileri, dönüş yoktu artık
geri, çünkü tak etmişti canımıza bu maskeli balo ve bu maskeli balonun sahte
yüzleri.
Sonrası; karanlık, karanlık, karanlık…
Yine de karanlıkta bir gül açıyordu, kumsalların deliliğiyle.
Bitti artık, bu son derken, unutulmuş yeminler rüzgarlı akşam vaktine
karışıyordu. Aşk yeniden, kendini yarattı kendinden.
Bitti derken, yeniden başlayan filmimiz bir şiir gibi devam ediyordu.
Bozkırın kuru topraklarından geçse de yollar, bizim dinmeyen
yağmurumuzla ıslanan o dar sokaklar denizlere kavuşuyor. Aylardan sonra,
yıllardan sonra yan yana gelen denizin çocukları, hep bir ağızdan haykırıyor:
Bak işte yaklaşıyor fırtına
Bak yine yükseliyor dalgalar…
Trabzonspor yönetimine ve Trabzonspor sosyal medya ekibine
bir çağrıda bulunmak isterim. İçinde futbol ve Trabzonspor geçmeden, sanki
Trabzonspor’a özelmiş gibi üretilen bu eserlere bence kayıtsız kalmamalıyız. Hani
sosyal medyada dünya genelinde ses getiren forma tanıtımı sonrası, yeni sezon
açılış videosu neden Faroz’da başlamasın? Eğer olabilir diyorsanız, sizlere
Faroz’da başlayan bir fikir sunabilirim. Ayrıca, yeni sezon açılışı
etkinliklerinde Yeni Türkü konseri de kulağa hoş geliyor.
Bitirirken; bu güzel şarkıları bizlerle buluşturan Yeni
Türkü’ye, Vira Vira şarkısının sözlerini, grubun solisti Derya Köroğlu ile
birlikte yazan, şair Turgay Fişekçi’ye ve Aşk Yeniden, Maskeli Balo ve Fırtına
eserlerinin söz yazarı, şair Murathan Mungan’a teşekkürlerimi sunarım.
Şarkılar söyleyen çocuklara selam olsun.
Yorumlar
Yorum Gönder