Türk Futbolu'na Operasyon



Yazımda bu başlığı seçmemin nedeni Türk Futboluna yapılan Operasyon” cümlesinin ne kadar da doğru olduğunu kanıtlamaktır. Kabul edileceği üzere futbolumuz, futbolumuzu yönetenler ve yönlendirenlerin “operasyonları” sonrası son yıllarda kin ve nefretten oluşan bir spor dalı haline büründü. Evet futbolumuza operasyon düzenlenmiştir, biz bunu inkar etmiyoruz ama futbolumuza düzenlenen bu operasyonu  bugün gerçekleşen her olumsuz olay sonrası “operasyon düzenlendi” diyen kişiler düzenlemiştir. İşte biz bu yazımızı “temiz futbolu”muzu hatırlamak, bir zamanlar futbolumuzun ne kadar temiz olduğunu bir an olsun unutmamak ve bugünümüzle yüzleşmemiz için yazdık.

Bilindiği üzere Trabzonspor-Fenerbahçe rekabeti 1970’li yılların ortalarında başlar. Bu yıllarda Trabzonspor ile Fenerbahçe sürekli yarış halindedir. Bu iki takımın lig şampiyonluğu için yarışı bir yana dursun kupada da yarışırlar. Fenerbahçe takımı Trabzonspor’la yapılacak bir kupa maçı öncesi Trabzon’a gelir. Fakat bir sorun vardır. Fenerbahçe takımı havaalanına iner inmez takımın önemli oyuncularından biri olan Cemil Turan asker kaçağı olduğu için gözaltına alınır. Dönemin Trabzonspor başkanı Salih Erdem ile İkinci ve aynı zamanda “gerçek” onursal başkan Şamil Ekinci bu durumu haber alır almaz soluğu Tugay Komutanının yanında alır.
Cemil’in bu karşılaşmada oynaması için komutanı ikna etmeye çalışan Bordo Mavili takımın ikinci başkanı Şamil Ekinci komutana şunları söyler ;

"Fenerbahçe, Cemil’siz oynarsa bu haksız rekabete girer. Biz böyle bir olayı da haksız bir galibiyeti de istemiyoruz. Cemil’in oynamasına izin verin, bu karşılaşmada sahada olsun maçtan sonra zaten kendisi teslim olacaktır’’

Bu sözler karşısında ikna olan komutan, Cemil’in oynamasına izin verir. Maç günü geldiğinde sırtında Sarı Lacivert çubuklu forma ile sahada olan Cemil, Trabzonspor yöneticileri sayesinde forma giydiği bu karşılaşmada Şenol Güneş’in koruduğu Trabzonspor kalesine bir de gol atar. Fakat Cemil üstün çabasına rağmen takımın mağlubiyetine engel olamaz. Trabzonspor Hüseyin Tok’un attığı gollerle karşılaşmayı 2-1 kazanır.

Yine aynı yıllarda yarış içinde olan bu iki takım bir başka karşılaşmada karşı karşıya gelir. Bu karşılaşmada Fenerbahçeli bir oyuncunun yere yığıldığını gören Trabzonlu Kadir Özcan ve Şenol Güneş hemen o oyuncunun yanına gidip, onun kollarına girerek onu ayağa kaldırmaya çalışır.

Rakip gibi değil, arkadaş hatta  akraba gibi öylesine samimi, öylesine içten ve öylesine saygılı... İki büyük camiayı ve iki büyük takımı temsil eden bu futbolcular birbirlerine olan yaklaşımları sayesinde milyonlara örnek olan bir vaziyette bulunur.  30 küsur  yıl sonra ise futbolcular bile rakip takımlara ve rakip takım futbolcularına saygı duymazken, taraftarların rakip takıma ve rakip takım futbolcusuna saygı duymasını beklemek pek gerçekçi bir hareket olmasa gerek..
Trabzon’da yere yığılan Fenerbahçeli oyuncuyu kaldırmak için elini uzatan Trabzonsporlu futbolculardan biri olan Şenol Güneş 1987 Yılında Kadıköy’de Fenerbahçe stadyumunda oynanan bir Beşiktaş-Trabzonspor karşılaşmasında omuzlara alınarak futbolu bırakır. Futbolcular saha içinde onu omuzlara alırken tribündeki taraftarlar ise bu Fair- Play dolu hareketi dakikalarca alkışlar. Karşılaşma sonrası ufak bir basın toplantısı düzenleyen Şenol Güneş şunları söyler ;

“İstanbullu sporseverlere gösterdikleri ilgi, alaka ve yaptıkları davranış  için teşekkür ediyorum” 

Yıllar sonra, 2018 yılına gelindiğinde ise Milli Takım formasını tam 30 kez terletmiş ki o güne göre 30 rakamı çok yüksek bir rakamdır ve bunların çoğunda sahada ‘’kaptan’’ olarak görev almış, Türk Futbol Tarihinin en başarılı kalecisi ve en iyi iki kalecisinden biri olmuş, futbolculuğu ile sahadaki ‘’düşünen ve düşündüren  adam’’ rolünü benimsemiş , Atatürk’ün tarif ettiği zeki, çevik ve ahlaklı sporcu tanımına uyan Şenol Güneş futbolu bıraktığı Fenerbahçe stadyumunda tabiri caizse ‘’ölümden döndü.’’

Doğrusu, yanlışı iyisi, kötüsü, kulüp kariyeri, tuttuğu, çalıştırdığı, efsanesi olduğu takım ve memleketi bir yana Türk Futbolunun en başarılı iki teknik direktöründen biri hatta kimilerine göre en iyisi olmuş, Milli Takım bazında en büyük ve ulaşılması “imkansız” olan bir  başarıya imza atmış, Türk halkına “Dünya Kupası Şampiyonluğu” hayali kurdurmuş bir öğretmen olan Şenol Güneş herhangi bir “tahrik edici” hareket yapmamasına rağmen adını dahi anmak istemediğimiz kulüp taraftarları ve havuz medyası muhabiri tarafından “suçlu”   ilan edilmiş ve ne yazık ki futbolumuza kin ve nefreti getiren bu kulüp başkanı tarafından bir ‘’geçmiş olsun’’ mesajı bile almamıştır.

Trabzonspor son 20 yılda zirveye oynarken teknik direktör koltuğunda hep o vardı. , Fenerbahçe ile olan çekişmelerin, sürtüşmelerin içinde de yine o vardı. Ondandır ki Fenerbahçe stadına hangi takımın forması-montuyla çıkarsa çıksın tepki görür, küfür ve madde yer tıpkı bir başka kaleci Tolga Zengin gibi…
Şenol Güneş ve Tolga Zengin, Trabzonspor’un 2011 yılında ki başarısının en büyük mimarlarından sadece ikisidir. Hatırlanacağı hatta hiç unutulmayacağı üzere o sezon son haftaya kadar kıran kırana bir mücadele geçmiş fakat ‘’sanıkların üstün gayretiyle’’ Fenerbahçe şampiyon olmuştu. İşte her şey o gün başlamıştı, bir daha kapanmamak üzere…

Kadıköy’de yaşanan olaylar işte o sezona dayanmaktaydı ki ceza verilmedikçe haklı olan taraf hakkını almadıkça bu olaylar her geçen gün artmaya devam edecektir.  Eminiz ki Tolga Zengin, bir tribün dolu adam kendisine ve vefat etmiş annesine küfür ederken de, bir tribün dolusu adamla tartışma yaşarken de aklına kırık burunla oynadığı Eskişehir maçı ve bu maçtan hemen sonra ‘’bizi yine şampiyon yapmayacaklar’’ dedikten kısa süre sonra vefat eden Mustafa Çelik ağabey geldi ve yine biliyoruz ki Tolga Zengin orada Beşiktaş’ın yedek kalecisi olduğu için değil,  2011’de verilen şampiyonluk yarışı ve sonrasında verilen ‘’adalet’’ savaşında rol aldığı için küfür yedi.
Tasvip etmeyeceğimiz gibi inkar da edemeyiz ki evet Trabzon’da da olaylar çıktı, evet Trabzon’da da istenmeyen olaylar yaşandı evet Trabzon’da da maçlar yarıda kaldı, ama böylesi görülmemişti. Trabzon’da atılan onca yabancı maddeye karşı hiçbiri bir futbolcu veya antrenöre bu kadar zarar vermemişti .
Milliyetçiliği ile bilinen Trabzon halkı Trabzon’da çıkan her olay sonrası ‘’terörist’’ ilan edildi bu da yetmezmiş gibi ‘’gerçek vatan hainleri’’  olan bir kesim ‘’sözde taraftar’’  ‘’Trabzon – Trabzonspor silinsin’’  hatta ‘’Trabzon’u verelim Kırım’ı alalım’’ dediler. Fakat bu kişiler,  havuz medyası ve muhabirleri Kadıköy’de çıkan olaylar sonrası ‘’Fenerbahçe’ye operasyon yapıldı’’ , ‘’Kirli eller iş başında’’, ‘’O taraftarlar Fenerbahçe taraftarı değil başka takımın taraftarı’’ demeye başladı.
Kusura bakmayın ama kimse sizin kadar akıllı (!) değil ve rezilliğinizi örtmek için söylediğiniz bu bahanelere ürettiğiniz bu yalanlara sizden başka kimse inanmaz.


Türkiye’yi Dünya Kupasında Yarı Final oynatan Şenol Güneş İstanbul'da üstelik Kadıköy gibi gelişmiş bir ilçede işte bu hale geldi



Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Recep İvedik 5 - Türk Sporunun Resmi

Futbolun Politik Yüzü | El Saadi Kaddafi