Tarihi Maçın Hikayesi | Adana Demirspor - Livorno




Babam birinci büyük göç dalgasının sonlarında,1960’lı yıllarda göçmüş  İstanbul’a. Beni ise ikinci büyük göç dalgasında 1980 yılında kalıcı olarak İstanbul’a getirmişti. Artık babamla ortak ilk yanımız gerçekleşmişti. İkimizde her şeyimizi geride bırakarak anavatanımızı terk etmiştik. Farkında olmadan İstanbul’a taşıdığımız tek varlığımız içimizdeki Trabzonspor tutkusuydu. Beş yaşında hiç kimsenin etkisi olmadan Trabzonsporlu oluvermiştim. Hem de o dönemlerde zirve için yarıştığımız tek takım olan bir Fenerbahçe maçında.

 Yaşım ilerledikçe babamla futbol sohbetleri yapmaya  başlamıştım. Merak içerisindeydim ve efsane nasıl gerçekleşti öğrenmek istiyordum. Canlı şahitlerden birinin ağzından dinlemek mutluluk veriyordu bana. Babam bir sezon Adanaspor sayesinde şampiyon olduk diye anlatmıştı. İşte o andan itibaren bir Adana sempatizanlığı başladı bende. Üniversite yıllarında ise Adanalı bir sevgilim akabinde Adanalı bir eşim oldu. Ve şu an ısrarla Adanalıyım diyen bir oğlum.

Kişiliğim de oturdukça Adana’da bir futbol takımına sempati duyacaksam bunun Adana  Demirspor olması gerektiğine karar verdim. Özelliklede son yıllarda Trabzonspor Kulübü’nün siyasetle iç içe olması, seçilen başkanlar ve seçim süreçleri  beni ciddi anlamda Adana Demirspor’a yöneltti.

İki yıldır neredeyse tüm maçlarını izliyorum. Skora değil de takım sevgisine odaklı tirbünleri mest ediyor beni. Maçlarını izledikçe takım hakkında araştırma yapıyorum. Araştırdıkça karşıma şehrin asi çocukları, Mavi Şimşekler çıkıyor. Araştırdıkça Türkiye futbol medyasının büyük bir ayıbı, endüstriyel futbolun en büyük zevkimizi elimizden aldığı ortaya çıkıyor.

Adana Demirspor deyince 4 Eylül 2009 tarihinde Adana'da oynanan Adana Demirspor - Livorno mücadelesini anlatmamak olmaz. İşte o tarihi maçın hikayesi




Yazan : Engin Şahin

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Recep İvedik 5 - Türk Sporunun Resmi

Futbolun Politik Yüzü | El Saadi Kaddafi