Apollon Kalamarias: Dışımızdaki Trabzonlular


Yunan kaynaklara göre Trabzon kentinin kuruluşu İsa'dan önce 756'ya dayanıyor. O günden bugüne Trabzon çeşitli Kafkas, Grek ve Türk halklarına ev sahipliği yaptı. Trabzon gibi coğrafyaların kesiştiği bir bölgede kültürsüzlükten bahsetmek tabii ki mümkün değil. Bugün bile gerek Trabzon'da, gerek çevre kentler ve köylerde bulunan onlarca kilise, şapel, Trabzon'un Türk hâkimiyetine geçmesinden sonra da bölgedeki kültürlerin kardeşçe yaşamaya devam ettiğinin göstergesi.
Trabzon'da ve tüm Anadolu'da işi karıştıran şey 19. yüzyılın sonunda Avrupa'dan gelen milliyetçilik akımı oluyor. Bütün Anadolu'da halklar birbirine giriyor. Balkan harbinin kaybedilmesiyle Osmanlı parçalara bölünmeye başlıyor ve soluğu 1. Dünya Savaşında ve ardından Kurtuluş Savaşı’nda alıyor.

Devlet bugün size “Toplayabildiğini topla, hiç tanımadığın bir ülkeye gideceksin, artık orada yaşayacaksın” dese ne yaparsınız? 1923'te Trabzon'da yaşayan 300 bini aşkın Hristiyana bunu söyledi devlet.

Anadolu'dan Yunanistan'a sürgün edilen 1,5 milyon Rum çoğunlukla Selanik ve Atina'nın çevresinde kurulan göçmen kamplarına yerleştirildi. Bu kadar çok insanın göçüyle birlikte salgın hastalıkların da ortaya çıkması çok uzun sürmedi.

Selanik'in kent merkezine 7 kilometre uzaklıktaki Kalamarya'ya Trabzonlu Rumlar yerleştirildi. Vatanını terk etmek zorunda olmanın acısını biraz olsun futbolla dindirebilmek adına 1926'da bir futbol kulübü kuruldu. Bu tarihin ilginçliği şurada: Trabzon'daki ilk futbol kulüplerinin kuruluşu da 1920'lere dayanıyor. Hikayeyi biraz idealleştirmek gibi olacak belki ama dilin ve dinin ne olursa olsun, memleketin Trabzon'sa aklın fikrin futboldadır çoğu zaman.
 
Apollon Kalamarias adını sanat tanrısı Apollon'dan alıyor. “Trabzon'la ne alakası var kardeşim” demeyin, Trabzon'da günümüze ulaştığı bilinen tek Yunan tapınağı kalıntıları Aya Sofya'nın bahçesinde sergilenen Apollon tapınağı kalıntılarıdır. Trabzon'da Hristiyan dönem öncesinde madeni paraların üzerinde Apollon'un silüetinin olduğu da biliniyor. Dolayısıyla Apollon'un Trabzon tarihi için önemi büyük. Dolayısıyla dışımızdaki Trabzonlular için olan önemi de büyük. Trabzon'a ve tarihlerine olan bağlılığı bu şekilde göstermeyi tercih etmişler.

Umalım ki, Onur Mesut Karadeniz, Oğuzhan İnce ve Atilla Hocaoğlu sayesinde haberdar olduğumuz bu kulüp ve bu kent kısa sürede Trabzonlu ve Trabzonsporlu yetkililerin de dikkatini çeksin ve bu kardeşlik tıpkı Drogheda United kardeşliği gibi resmi bir zemine oturtulsun. Çünkü onlar bizim yüzlerce yıl kardeşçe yaşadığımız insanlar. Umalım ki, mübadele adı altında Türk ve Yunan politikacıların masum insanlara yaşattığı bu kabusu futbol sayesinde unutur, yeni kardeşlik köprüleri kurarız.

Yani işte, hikaye bu.





Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Recep İvedik 5 - Türk Sporunun Resmi

Futbolun Politik Yüzü | El Saadi Kaddafi